BELEDİYELERDE TAŞINMAZ MAL SATIŞI OKUL SERVİS ARAÇLARI YÖNETMELİĞİNİN BAZI MADDELERİNİN İPTALİ HAKK

Mahalli İdareler Dergisi
2018-11-06

BELEDİYELERDE TAŞINMAZ MAL SATIŞI OKUL SERVİS ARAÇLARI YÖNETMELİĞİNİN

BELEDİYELERDE TAŞINMAZ MAL SATIŞI

 

5393 sayılı Belediye Kanununun 18. Maddesinin (e) bendinde taşınmaz mal satımına karar vermenin belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında sayıldığı ve bu yetkinin devrine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği hakkında.

TÜRK MİLLETİ ADINA

(...)

1/1000 ölçekli imar planında “gölet, spor, turizm ve rekreasyon” alanında kalan, ... ada ... sayılı parselde imar hakkı kullanılarak yapılacak taşınmazların, Rekreasyon ve Dere İslahı Projesi kapsamında, hasılat paylaşımı yöntemiyle satılarak değerlendirilmesine ve bu hususta protokol imzalamak ve uygulamak üzere belediye başkanına yetki verilmesine ilişkin 06.03.2015 tarihli ... Belediye Meclisinin kararın iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, dava konusu meclis kararının, Kanunla verilen yetki çerçevesinde alındığı, karar alma sürecinde, yasal düzenlemelerle getirilen usul kurallarına uyulduğu, davacılar tarafından her ne kadar; gündem maddesinin, toplantıya sunulmadığı, üzerinde tartışılmadığı, gündem üzerinde konuşma yapıldığı sırada arbede çıkarıldığı, bazı meclis üyelerinin darp edildiği, oylama yapılmadan karar alındığı, yok hükmünde oludğu, olay nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu dava konusu karar ile gölet bölgesinin yok edilmeye çalışıldığı, söz konusu taşınmazların, üçüncü kişilere satılmak istendiği ve kamu yararının bulunmadığı ileri sürülmekte ise de; bu iddiaların somut bilgi ve belgeye dayanmadığı, karar sürecinde yaşanan olayların ağırlığı ve niteliğinin dava konusu işlemi sakatlayacak düzeyde bulunmadığı, buna benzer olayların, ülkede, çok sık yaşandığı sonucuna varıldığından, dava konusu kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

5393 sayılı Belediye Kanununun 18. Maddesinin (e) bendinde; taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisinin kaldırılmasına, üçy yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisine karar vermek belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında; 38. Maddesinin (g) bendinde ise, yetkili organların kararını almak şartıyla sözleşme yapmak belediye başkanının yetkileri arasında sayılmıştır.

Dosyasın incelenmesinden, mülkiyeti davalı belediyeye ait olan ve 1/1000 ölçekli imar planında “gölet, spor, turizm ve rekreasyon” alanında kalan ... ada ... sayılı parsellerde imar hakkı kullanılarak yapılacak taşınmazların, Rekreasyon ve Dere İslahı Projesi kapsamında, hasılat paylaşımı yöntemiyle satılarak değerlendirilmesine ve hususta protokol imzalamak ve uygulamak üzere belediye başkanına yetki verilmesine ilişkin dava konusu Belediye Meclisi kararının tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri incelendiğinde yasa koyucunun, belediye ve dolayısı ile topluma ait taşınmazlar hakkında alım, satım, takas, tahsis, tahsis şeklinin değiştirilmesi veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisinin kaldırılması; üç yıldan fazla kiralanması ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinden sınırlı ayni hak tesis edilmesi gibi önemli kararların verilmesini, belediyenin karar organı olan ve o yörede yaşayan insanların en geniş olarak temsil edildiği meclise verdiği, belediye teşkilatının en üst amiri olan belediye başkanına ise, taşınmazın satışı konusunda yetkili organ olan belediye meclisinin kararını almak şartıyla sözleşme yapmak yetkisini verdiği görülmektedir.

Kural olarak, bir yetkinin kullanımı konusunda kanunla belirlenen merciin bu yetkisini kendisinin kullanması gerekir. İdari merciler yetkilerini idarenin işleyişini etkin ve süratli bir hale getirebilmek gibi amaçlarla devretmek istiyor iseler; bu ancak kanunla açıkça izin verdiği hallerde ve sınır ve kapsamı açıkça belirtilerek yapılabilir ki; aksi bir kabul hukuki güvenlik ilkesini zedeleyeceği gibi kanun koyucunun iradesinin de idari makamlarca ortadan kaldırılması anlamını taşıyacağından kanuni idare ilkesine de aykırılık oluşturacaktır.

5393 sayılı Belediye Kanununun 18. maddesinin (e) bendinde ise; taşınmaz mal satımına karar vermek belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında sayıldığı ve bu yetkinin devrine ilişkin bir düzenlemeye açıkça yer verilmediği görülmektedir.

Olayda; her ne kadar, mülkiyeti davalı belediyeye ait olan ve 1/1000 ölçekli imar planında “gölet, spor, turizm ve rekreasyon” alanında kalan ... ada ... sayılı parsellerde imar hakkı kullanılarak yapılacak taşınmazların, Rekreasyon ve Dere İslahı Projesi kapsamında, hasılat paylaşımını yöntemiyle satılmasına belediye meclisince karar verilip, belediye başkanına ise sadece bu hususta protokol imzalama yetkisi tanınmış ise de; imar planında kamusal hizmete ayrıl parsellerde yapılması düşünülen taşınmazların neler olduğu belirtilmeksizin ve protokol imzalama konusunda verilen yetkinin sınır ve kapsamı açıkça ortaya konulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemin, belediye meclisine ait olan taşınmaz satışı konusundaki yetkinin belediye başkanına devredilmesi mahiyetinde olduğu sonucuna varılmaktadır.

Bu durumda, yasal düzenlemede açıkça yetki devrine olanak tanıyan bir hükme yer verilmediği halde. Dava konusu Belediye Meclis kararı ile yetki devri yapılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

 

 

OKUL SERVİS ARAÇLARI YÖNETMELİĞİNİN BAZI MADDELERİNİN İPTALİ HAKKINDA KARAR[1]

25.10.2017 tarih ve 30221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Okul Servis Araçları Yönetmeliğinin 5. Maddesinin 2. Fıkrasının (d) bendinin ve 15. Maddesinin 3. Fıkrasının 2. Cümlesinde yer alan “ve (c)” ibaresinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemidir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci dairesince işin gereği görüşüldü.

Dava; 25.10.2017 gün ve 30221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Okul Servis Araçları Yönetmeliğinin 5. Maddesinin 2. Fıkrasının (d) bendinin ve 15. Maddesinin 3. Fıkrasının 2. Cümlesinde yer alan; “ve (c)” ibaresinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. Maddesinin 2. Fıkrasında, idari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verileceği kuralı yer almıştır.

5393 sayılı Belediye Kanunun 15. Maddesinin (p) fıkrasında da benzer düzenleme yer almıştır.

İdari işlemlerin bir sebebe dayalı olması idare hukukunun temel ilkelerindendir. İdari işlemin kanuna uygunluğunun ve dayanağının değerlendirilmesi, idarenin saydamlığı, idareye güven ilkeleri ve hukuk devleti anlayışının oluşumu noktasında büyük öneme sahiptir. “Kanuni idare” ilkesi uyarınca kanunla verilen yetkinin usulüne uygun kullanılıp kullanılmadığının yargısal olarak denetlenmesi hukuk devleti ilkesinin gereğidir.

Bu itibarla, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. Maddesinin 1. Fıkrasının (f) bendinde, kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergahlarını belirlemek büyükşehir belediyesinin görev ve sorumlulukları arasında sayıldığından, münhasıran büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde ayıplan okul servis taşımacılığı konusunda fiyat tarifesini belirleme yetkisinin büyükşehir belediyesine ait olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda; münhasıran büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde yapılan servis taşımacılığı konusunda fiyat tarifesini belirleme yetkisinin büyükşehir belediyesine ait olduğu yönündeki eksik düzenleme nedeniyle, dava konusu Yönetmeliğin 5. Maddesinin 2. Fıkrasının (d) bendinde hukuka uyarlık görülmemektedir.

Dava konusu Yönetmeliğin 15. Maddesinin 3. Fıkrasının 22. Cümlesinde yer alan, “ve (c)” ibaresinin incelenmesi;

25.10.2017 gün ve 30221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Okul Servis Araçları Yönetmeliğinin “Çeşitli hükümler” başlıklı 15. Maddesinin 3. Fıkrasında, “Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliğinde düzenlenmeyen hususlarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanır. Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği çerçevesindeki taşıma faaliyetlerinde bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b)( ve (c) bentleri uygulanmaz.” Hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Yönetmeliğin 5. Maddesinin 2. Fıkrasının (c) bendinde ise, taşımacıların, taşımanın tamamının veya bir kısmının bir büyükşehir belediyesi/belediye sınırları içerisinde gerçekleşmesi halinde; şehir içinde izlenecek güzergah için ilgili büyükşehir belediyesinden/belediyeden özel izin belgesi almakla yükümlü oldukları kurala bağlanmıştır.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7. Maddesinin 1. Fıkrasının (f) bendinde, “Büyükşehir ulaşım ana planını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini planlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demir yolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergahlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlenmesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” Büyükşehir belediyesinin görev ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.

Aynı Kanunun 9. Maddesinde, “Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerinde her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla, büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendiği kişinin başkanlığında, yönetmelikte belirlenecek kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılacağı ulaşım koordinasyon merkezi kurulur. Büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Ulaşım koordinasyon merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun) temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır.

Bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini planlama, koordinasyon ve güzergah belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılır.

Ulaşım koordinasyon merkezi kararları, büyükşehir belediye başkanının onayı ile yürürlüğe girer.

Ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşıma ile ilgili alınan kararlar, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır.

Koordinasyon merkezinin çalışma esas ve usulleri ile bu kurullara katılacak kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda alıntısı yapılan hükümlerin değerlendirilmesinden, büyükşehir belediyesi hudutları içerisinde ihtiyaç ve şartlara göre trafik güvenliği ve düzeninin sağlanması için alt yapı hizmetleri, ticari araçların güzergahları, çalışma şekil ve şartları başta olmak üzere kamu yararı ve trafik hizmetlerinin gerekleri doğrultusunda tedbirler almak UKOME’nin görev ve yetkileri olarak belirlenmiştir.

Dava konusu düzenlemede ise, Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği çerçevesindeki taşıma faaliyetlerinde, taşımanın tamamının veya bir kısmının bir büyükşehir belediyesi/belediye sınırları içerisinde gerçekleştirilmesi halinde; şehir içinde izlenecek güzergah için, taşımacıların ilgili büyükşehir belediyesinden/belediyeden özel izin belgesi almakla yükümlü olmadıkları düzenlemesine yer verilmiştir.

Bu durumda, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. Maddesinin 1. Fıkrasının (f) bendinde, kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergahlarını belirlemek büyükşehir belediyesinin görev ve sorumlulukları arasında sayıldığından, Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği çerçevesindeki taşıma faaliyetlerinde büyükşehir belediyesinden güzergah izin belgesi alınmayacağı yönündeki düzenlemede hukuka uyarlık görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle,

1- 25/10/2017 gün ve 30221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Okul Servis Araçları Yönetmeliğinin 5. Maddesinin 2. Fıkrasının (d) bendi ve 15. Maddesinin 3. Fıkrasının 2. Cümlesinde yer alan; “ve (c)” ibaresi yönünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. Maddesinin 2. Fıkrasında belirtilen koşulların birlikte gerçekleştiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması isteminin kubulüne

 

 



[1] T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No:2018/3407

 

Sayfamızı Paylaşın